Aylardır dünyayı etkileyen salgın nedeniyle koronavirüs dendiğinde akla hemen Covid-19 gelse de koronavirüsler çok daha eskiden beri bildiğimiz hastalık taşıyıcılardır. Koronavirüsler, insanları ve hayvan türlerini hasta edebilen RNA temelli virüslerdir. İnsanlara bulaştıklarında soğuk algınlığından başlayarak zatürreye kadar ilerleyebilen, genellikle sonbahar ve kış aylarında yaygın olarak görülen, bir hafta içinde kendiliğinden ya da hafif ilaç tedavisi ile atlatılabilen hastalıklara neden olurlar. Fakat bir koronavirüs olduğu için Covid-19’un etkilerini hafife almak, bu salgına ciddiyetle yaklaşmamak büyük bir hata olur.
Virüslerin zaman içinde mutasyona uğraması ve evrimleşmesi nedeniyle sebep oldukları hastalıklar ve bunların belirtileri de değişebilmektedir. 2002 yılından sonra görülmeye başlanan koronavirüs vakaları soğuk algınlığından ziyade grip benzeri, daha ağır seyreden solunum yolları enfeksiyonlarına neden olmaya başladılar. İnsanlığın yakın zamanda karşılaştığı bu değişmiş virüslerden ilki kısaca SARS olarak adlandırılan bir virüstü ve 33 ülkede yaklaşık 8000 kişiye yayılarak 800 kişinin ölümüne neden oldu. 2004 yılında kontrol altına alınabildi ve o zamandan beri yeni vakaya rastlanmadı. 2012 yılında ise yine evrimleşmiş bir koronavirüs türü olan MERS tespit edildi. Ortadoğu’da yayılım gösteren bu virüs 2229 kişiye bulaştı ve 791 kişinin ölümüne neden oldu. Hastalık 2018 yılının Haziran ayına kadar insanları enfekte etmeyi sürdürdü.
Bugün korunmaya çalıştığımız Covid-19’un tüm dünyadaki etkisine bakıldığında ve önceki iki benzer salgınla karşılaştırıldığında durumu ne denli ciddiye almamız ve ne kadar dikkatli olmamız gerektiği anlaşılıyor. İlk kez 31 Aralık 2019 günü Çin’in Hubei eyaletinde bulunan Wuhan kentinde tespit edilen Covid-19 birkaç ay içinde tüm dünyaya yayıldı ve dünya nüfusunun yarısından fazlasına bulaşacağı öngörülüyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün istatistiklerine göre koronavirüs taşıyan her 5 kişiden 1’i hastalığı, hastanede tedavi altına alınarak ancak atlatabilecek kadar ağır geçirmektedir.
Koronavirüs Belirtileri Nelerdir?
Enfekte olan insanlarda şiddetli öksürük, yüksek ateş, kas ağrıları, aşırı bitkinlik ve nihayetinde nefes yetmezliği, böbrek yetmezliği ve çok sayıda organın iflasına sebep olarak ölüme kadar gidebilen belirtiler görülmektedir. Öksürük ve yüksek ateş şikâyetiniz var ise hemen en yakın sağlık kuruluşuna giderek test yaptırmanız ve gerekirse karantina altında tedaviye alınmanız gerekir.
Koronavirüs Kimleri Etkliler? Risk Grubunda Kimler Bulunur?
Koronavirüs yaş ve cinsiyet ayırt etmeksizin her insana bulaşma ve enfeksiyona neden olma potansiyelindedir. Hastalık çok hafif atlatılsa ya da hiçbir belirti görülmese dahi taşıyıcı olarak çok sayıda insana virüs bulaştırabilir, başka insanların hasta olmasına neden olabilirsiniz. Bu sebeple herkes dikkatli olmalı ve gerekli önlemleri almalıdır.
Koronavirüs herkese bulaşabildiği ve herkesi hasta edebildiği halde belirti görülen, hastalığın ağır seyrettiği ya da ölümle sonuçlanan vakalar çok büyük oranda 65 yaş ve üzeri veya başka kronik hastalıkları olan kişilerdir. Yaşlılarda ve kronik hastalıkları olan kişilerde koronavirüs çok daha ağır seyreder ve kişinin iyileşme şansı genç ve sağlıklı bireylere kıyasla çok daha düşüktür. Bu neden özellikle yaşlıların ve kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet, kanser, akciğer hastalığı, böbrek ve karaciğer hastalığı gibi kronik hastalığı olanların daha fazla dikkat etmesi gerekir. Hastalığın hamilelerdeki seyrinin hamile olmayan kadınlardaki seyrinden farkına yönelik bir gözlem henüz yapılmamıştır. Hamile kadından bebeğe geçen vakaya da henüz rastlanmamıştır.
Koronavirüs Nasıl Bulaşır?
Koronavirüs insandan insana bulaşarak yayılmaktadır. Hasta kişinin ağzından veya burnundan tükürük, hapşırık, öksürük ve benzeri yollarla çıkan damlacıklar içinde bulunan koronavirüs, yakın mesafeden aynı havanın solunması yoluyla bulaşabilir. Vücut dışında kısa süre de olsa canlı kalabildiğinden hasta kişilerin dokunduğu yüzeylere dokunduktan sonra ellerin yüze götürülmesi ile de bulaşmaktadır. Koronovirüs vücuda solunum yolundan ve gözden girebilmektedir.
Koronavirüsten Korunma Yolları Nelerdir?
- Virüsün birincil yayılma yolu havadaki nem zerrecikleri olduğundan diğer insanlar ile aranızda, aynı havayı solumamak için, en az 1 metre mesafe bırakmanız gerekmektedir. Havalandırılamayan, kapalı ve kalabalık ortamlarda virüs daha kolay yayılacağından böyle ortamlarda bulunmamak gerekir. Marketlerde, pazarlarda, toplu olarak bulunulan yerlerde mutlaka maske kullanarak hem kendinizi hem de çevrenizdekileri virüsün yayılmasından korumalısınız.
- Maskeler devlet tarafından ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Maskenizin evinize getirilmesi için kendiniz ve aileniz adına https://maske.epttavm.com/ sayfasından sipariş oluşturmanız gerekmektedir.
- Koronavirüs hava yoluyla bulaştığından yaşam alanlarının sıklıkla havalandırılması virüsün etkisini kaybetmesine neden olur ve bulaşma ihtimalini azaltır.
- Virüs aynı yüzeye temas etme yoluyla da bulaşabileceğinden el temizliği koronavirüsten korunmada en etkili yöntemlerden biridir. Başka insanların da dokunduğu yüzeylere dokunulduktan sonra eller asla yüze götürülmemeli, ağız, burun ve göz kaşınmamalıdır. Ellerinizi en az 20 saniye boyunca bol sabun, kolonya ya da el dezenfektanı ile ovalayarak yıkamalısınız. Yüzde 60 ve üzeri alkol oranına sahip kolonya koronavirüse karşı etkili bir dezenfektandır.
- Ellerinizi koronavirüsten korumanın en kolay ve etkili yollarından biri de eldiven kullanmaktır. Lateks ve nitril eldivenler çevreyle doğrudan temasınızı engelleyerek virüsün teninize bulaşmasını önler. Fakat eldiven kullanırken bu kez de eldivene virüs bulaşabileceğini unutmamalısınız ve yine ellerinizi yüzünüzden ve diğer insanlardan uzak tutmalı, eldivenlerinizi sadece bir kez kullanarak dışarıdan döndüğünüzde önce bir süre balkonda havalandırmalı sonra da çöpe atmalısınız.
- Havlu gibi kişisel eşyaların ortak kullanılması virüs bulaşma riskini artırır. Ortak kullanılan eşyaların kişilere özel olarak ayrılması bu eşyalara temas yoluyla bulaşmayı önleyecektir.
- Sadece kendinizi değil, taşıyıcı olma ihtimalinizi düşünerek, sevdiklerinizi ve diğer insanları da korumak için onlarla sosyal mesafenizi korumanız, öksürürken ve hapşırırken mendil ya da dirseğinizin iç kısmını kullanmanız toplum sağlığının korunması açısından önemlidir. Bu dönemde tokalaşmak, sarılmak, öpüşmek ve benzeri fiziksel temastan uzak durulmalıdır.
- Hastalık kapmış olabileceğinizi varsayarak hareket ederek, hastalığı olabilecek en hafif şekilde atlatabilmek için beslenmenize ve uyku düzeninize dikkat edin. Bağışıklık sisteminizi sağlam ve çalışır tutmak hastalığı belirti göstermeden atlatmanıza yardımcı olur.
- Koronavirüsün insandan insanı yayılmasını önlemenin en temel yolu insanların bir arada bulunmamasıdır. Bu yüzden olabildiğince evde kalmalı, kendinizi izole ederek hem kendi sağlığınızı hem de toplum sağlığını korumalısınız.
Kaynaklar:
https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/advice-for-public
https://www.who.int/news-room/q-a-detail/q-a-coronaviruses
http://www.yeditepehastanesi.com.tr/corona-virusten-korunma-yollari
http://www.yeditepehastanesi.com.tr/corona-virusu-nedir
https://covid19bilgi.saglik.gov.tr/